22 Haziran 2016 Çarşamba

Bir Dönem Çok Dinlenmiş Arabesk Ruhlu Şarkılar


Onedio, ListeList gibi siteler sağolsun, bir şeyi derinlemesine düşünmektense genel bir şeyin alt kümelerini düşünmek artık bizim için daha kolay.
Ben de baktım blog müzik bloğundan ilişki bloğu gibi bir yere gidiyor, malum şarkıların genelde aşk üzerine yazılmış olmasından. Bir liste de benden olsun.
Böyle bir anda ortaya çıkmış, herkesin dilinde, şarkıcısı, şarkının hikayesi üzerine konuşulmuş, sonra belki hiç aklımıza gelmeyen ama dinleyince "o günler " hissi yaşatacak şarkılar...

1- Çağrı- Bir Sigara İçimlik Daha Kal

Sevdiğin yemeği ısıttım/ Yendikçe çıkar ayrılığın tadı

Sonundaki şiirine kadar bilirdik.


2- Gökçe Kırgız- Kalbime Gömerim O zaman




Hala seni seviyorsam / Sana ne anlamıyorsan....

Deyim gibi kaldı geride.

3- Koridor- Senin O Gözlerin Var Ya Her Şeyi Bitirdi


Aslında Seni Hiç Tanımamışım/ Seni Kendime Hep Yakın Sanmışım

Çok içliydi be.



4- İrem-Hayal(et) Sevgilim



Sevmesen de beni özledim sesini / Git desem de yine gitmesen

Konuşmaktan da dinlemekten de gina gelmezdi.
5- Cüneyt Ergün- Bilinmeyen Saat Uygulaması



Hiçbir vücut ısısı değiştirmiyorsa mevsim normallerini....

Ev arkadaşımın en sevdiğiydi, bu biraz daha yakın dönem olsa da




BONUS: Grup Seksendört- Ölürüm Hasretinle






Sevdiğimi Başkalarıyla Göreceksem/ Kör olsun Bu gözler / Görmeyeyim Bir Daha

Seksendört sonradan alıp yürümüş olsa da bu şarkısı zamanı içinde o kategoriye girer bence..



17 Haziran 2016 Cuma

Eski Sevgili Ne Zaman Aranmali?



"Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene"


----Yeni birinden hoşlanıldığı zaman.




Hande Yener yıllar önce efsane bir şarkısında şöyle demişti.


" Dön bana, yapma zorlama
Birini yeniden tanıyıp
Boşuna alışıp sevmeye değmez."



Ergenlikte o derin aşk kırıkları, hızlı iyileşmeleri, birini en ince huyuna kadar tanıyacak enerji sahibi olup bir yandan buna sabredemeyecek kadar da hevesli olduğumuz zamanlarda başka birini sevmek neredeyse nesnenin doğasına aitti. İstediğimizi sevebilirdik, istediğimiz an gidebilirdik. Sevmek  o zamanlar o anın kendisine aitti.
Ama zamanla ' harcanan emek'le, karşıdaki insanın çayını kaç şeker içtiğini bilmekle sınırlı kalmayıp onun belki de en fazla annesinin ya da yatılı okuldaki arkadaşlarının bilebileceği şeyleri öğrendikten sonra gelen ayrılıklarla beraber...O ayrılıklardan sonra insan artık kendini yeniden birini anlatmak istemiyor, birini yeniden tanımak 'boşuna' olmasından korkma hissinden olsa gerek   tanımaya sevmeye çekiniyor.

Hande Yener'in dediği gibi, o kadar şey paylaştıktan sonra olmadıysa demek ki olmayacak oluyor...
Kalp de sonsuz kırılma ve iyileşme kapasitesine sahip değil ki...



Nihayetinde o geç zamanlarda birinden hoşlanmak belki de başka türlü kıvranmalara yol açabiliyor.
Aramayacağım, sormayacağım, karşılaşmayacağım...
Görünce gerilmek, duyguların anlaşılmasından çekinmek...
Hem ne yaptığını az buçuk merak edip hem de ' ergen ' gözükmemek için aşırı havalı görünmeye çalışmak gibi...

Bu durumda sürekli bu çocuğu düşünmemek için yapılacak en doğru şey: Eski Sevgiliye Sarmak

Özellikle sizi aldattıysa, ya da bir şekilde canınızı yaktıysa belki sadece kendini kendi vicdanı önünde aklamak için yüzlerde 'neden'lerinize niçinlerinize cevap verecektir. Tabii burada eski sevgiliyi tamamen harcayıp tüketmeyi hedefliyoruz ki sonradan arkadamızdan gurursuz falan da dese, mühim değil. Olur da barışırız gibi bir ihtimal yok burada.

Hem o eski sevgililik mertebesi Sonsuza dek kalır.
 Yine Hande Yener'in dediği gibi
'Ayrılık aşkın sessiz kardeşidir.'


Böyle zamanlarda insan eski sevgilisi ile nasıl olsa yeni oğlanı kıyaslayacak, belki de eski sevgiliniz size eskiden olduğundan daha iyi gözüküyordur, öyle durumlarda o adamdan neden ayrıldığınızı hatırlamak da bir fayda var, ya da belki gerçekten o doğru kişiydi de ayrılık kötü bir zaman sonucu olmuştu...

Belki de bir şeyler sinirle olmuştu, sonradan toparlanamadı... Olmazsa nasıl olsa dağılmayacaksınız, çünkü yeni çocuk va o yüzden, Özlem Tekin'in izinden gidebilirsiniz.

" Topladım eşyalarını sinirle
Nolur Almaya Gelme
Bırak izlerin Kalsın Bende.'


Bazen eski sevgili çok uzakta güzeldir, aramak daha zordur.
Ama amacımız yeni çocuğa sarmamak için eski sevgiliye sarmak olduğundan, eski sevgiliyi başkalarından sorup kendimizi Yaşar'ın

' her uzak şey gibi
Öyle yalnız hayal yalnız rayiha ve renk
Şarkı şarkı halinde kal'
şarkısına bırakabiliriz.



Biraz kafamızda bir şeyleri evirip çevirmekten sonra belki son kez birine 'seni seviyorum' demeye hazır hissedebiliriz.  Ya da belki eski sevgili prizmasından geçtikten sonra yeni çocuk size olduğundan daha farklı görünür.